1900’lü yılların başlarında Avrupa’nın çeşitli sanat alanlarında şekillenen Süprematizm ile De Stijl akımları, sanatın yapısal çerçevesini yeniden düşünmeye teşvik eden önemli akımlar olmuştur. Süprematizm, Kazimir Maleviç'in öncülüğünde, nesnel gerçeklikten uzak derin duyguları saf biçimlerle yansıtma eğiliminde olan kompozisyonlarla dikkat çekerken geometrik formlarla soyut bir sanat anlayışı ortaya çıkarmıştır. De Stijl akımı ise Piet Mondrian ve Theo van Doesburg öncülüğünde, ritmik ve düzenin hâkim olduğu biçimsel bir kurguyu oluşturmuştur. Her iki akımda sade ve soyut anlatım tarzlarıyla ön plana çıkararak, sanatın evrensel bir üslup olmasına katkıda bulunmuştur. Bu araştırmada, Süprematizm ile De Stijl akımının temel özellikleri karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Bu araştırma nitel araştırma yöntemi ile yapılmış olup literatür taramasına gidilip verilere ulaşılmıştır. Ayrıca benzer özellikleri dışında Zihinsel ve sanatsal farklılıkları da kapsamlı bir şekilde konu edinilmiştir. Araştırmanın sonucunda Süprematizm sanat akımının içsel ve ruhsal etkilerle vücuda geldiği söylense de biçimsel bir oluşumun gizli bir mantıkla yapıldığı ortaya çıkan ürünlerin raslantısal olmadığı anlaşılmıştır. De Stijl sanat akımında ise doğrudan mantıksal bir yol izlenmiştir. 

The Suprematism and De Stijl movements, which took shape in various art fields in Europe at the beginning of the 1900s, have been important movements that have encouraged rethinking the structural framework of art. Suprematism and De Stijl movements, which took shape in various art fields in Europe at the beginning of the 1900s, have been important movements that have encouraged rethinking the structural framework of art. Suprematism, under the leadership of Suprematism and De Stijl movements, which took shape in various art fields in Europe at the beginning of the 1900s, has been an important movement that has encouraged rethinking the structural framework of art. Suprematism, under the leadership of Kazimir Malevich, has attracted attention with compositions that tend to reflect deep emotions far from objective reality with pure forms, while revealing an abstract understanding of art with geometric forms. The De Stijl movement, on the other hand, has created a formal fiction dominated by rhythm and order under the leadership of Piet Mondrian and Theo van Doesburg. Both movements have contributed to the art being a universal style by highlighting their simple and abstract expression styles. In this research, the basic characteristics of the Suprematism and De Stijl movements were examined comparatively. Both movements have contributed to art being a universal style by highlighting their simple and abstract expression styles. In this research, the basic characteristics of the Suprematism and De Stijl movements were examined comparatively. This research was conducted using the qualitative research method, and a literature review was conducted to access the data. In addition, apart from their similar characteristics, their mental and artistic differences were also extensively discussed. His research was conducted using the qualitative research method, and a literature review was conducted to access the data. In addition, apart from their similar characteristics, their mental and artistic differences were also extensively discussed. As a result of the research, although it is said that the Suprematism art movement.