Bu çalışma, Beko firmasının açık hava reklam stratejilerini, kent mekânında marka algısının inşası bağlamında sistematik bir biçimde incelemeyi amaçlamaktadır. Açık hava reklamcılığı, günümüz pazarlama uygulamalarında yalnızca ürün ve hizmetlerin tanıtımını sağlayan bir araç olmaktan öte, kentsel kimliğin şekillenmesinde ve toplumsal algının biçimlenmesinde etkili olan kültürel bir iletişim pratiği olarak ele alınmaktadır. Bu bağlamda, kentsel mekânlarda yer alan reklamlar, tüketicilerin gündelik yaşam deneyimlerine entegre olarak hem görsel hem de bilişsel düzeyde etki yaratmakta; markaların toplumsal hafızadaki konumlarını güçlendirmekte ve tüketim kültürünün sürekliliğine katkıda bulunmaktadır. Araştırmada, Beko’nun billboardlar, dijital ekranlar ve kentsel donatılar üzerinde konumlandırdığı açık hava reklamları, mekânsal yerleşim, görsel estetik ve hedef kitle ile kurulan etkileşim boyutları çerçevesinde analiz edilmiştir. Bu analiz, reklamların tüketici zihninde marka imajını pekiştirmeye yönelik stratejik işlevlerini ortaya koymayı hedeflemektedir. Özellikle, görünürlük, süreklilik ve kent yaşamına entegrasyon kriterleri, Beko’nun açık hava reklamlarının kent mekânında etkili bir marka varlığı oluşturma biçimlerinin anlaşılmasında merkezi öneme sahiptir. Buna ek olarak, çalışma Beko’nun küresel marka kimliğinin yerel kentsel bağlamlarda yeniden üretim biçimlerini de değerlendirmektedir. Reklamların mekânsal konumlandırma stratejileri ve görsel dil kullanımı, markanın küresel kimliğini yansıtmakla birlikte, yerel tüketici kültürü ve kent mekânı bağlamında yeniden anlamlandırılmaktadır. Sonuç olarak, markanın yalnızca ticari bir aktör değil, aynı zamanda kentsel yaşamın görsel ve kültürel dokusuna müdahil olan bir aktör olarak konumlanmasını sağlamaktadır.

This study aims to systematically examine Beko’s outdoor advertising strategies in the context of building brand perception within urban spaces. Outdoor advertising is increasingly regarded not merely as a tool for promoting products and services in contemporary marketing practices, but as a cultural communication practice that plays a significant role in shaping urban identity and influencing social perception. In this context, advertisements located in urban environments integrate into consumers’ everyday life experiences, creating effects at both visual and cognitive levels; they strengthen the position of brands in social memory and contribute to the continuity of consumer culture. In this study, Beko’s outdoor advertisements positioned on billboards, digital screens, and urban furnishings were analyzed in terms of spatial placement, visual aesthetics, and the dimensions of interaction established with the target audience. This analysis aims to reveal the strategic functions of the advertisements in reinforcing the brand image in consumers’ minds. In particular, the criteria of visibility, continuity, and integration into urban life are central to understanding how Beko’s outdoor advertising creates an effective brand presence within the urban environment. Additionally, the study evaluates the ways in which Beko’s global brand identity is reproduced within local urban contexts. The spatial placement strategies and the use of visual language in advertisements not only reflect the brand’s global identity but are also reinterpreted within the context of local consumer culture and urban spaces. As a result, the brand is positioned not merely as a commercial actor but also as an agent actively engaged in the visual and cultural fabric of urban life.